Tarihi-Turistik Yerler
Yeni Camii
Yeni Cami, Lefkoşa'nın kuzey kesiminde yer alan bir camidir. İçinde bulunduğu Yenicami Mahallesi'ne adını verir. Mevcut cami 1898-1899 yılında tamamlanmış olup, yanında bulunan ve günümüze kalıntıları ulaşan eski cami ise kiliseden çevrilmişti.
Günümüzde caminin yer aldığı alandaki ilk ibadethane, 14. yüzyılda inşa edilen ve Gotik mimari özelliklerini taşıyan bir kiliseydi. Bu kilisenin 1350'li veya 1360'lı yıllarda inşa edildiği, Eleusa'ya (Merhametli Meryem Ana) adanmış olduğu yönünde bulgular vardır. Şehrin 1570 yılında Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine geçmesiyle camiye çevrilen bu kilise, "Cami-i Cedid" veya "Yeni Cami" olarak anılmaya başlandı. 1740-41 yılına dek ayakta kalan bu yapı, bu tarihte geriye minaresi ve güneybatı köşesi kalacak şekilde yıkılarak Menteşzade Hacı İsmail Ağa tarafından 20 metre uzağına yeni bir cami inşa edildi. Rivayete göre Menteşzade Hacı İsmail Ağa, define bulmak için caminin altını kazdırarak yıkılmasına sebep oldu ve bundan dolayı idam edildi. Bu caminin yerine 1898-1899 yıllarında, günümüze ulaşan cami yapıldı. Eski caminin minaresi 1974'te Kıbrıs Harekâtı sırasında isabet eden bir havan topuyla zarar gördüğünden 1977'de yıktırıldı ve 1979'da yeni bir minare inşa edildi.
14. yüzyılda inşa edilen Gotik yapı, öncesinde inşa edilen Azize Katerina Kilisesi'yle (günümüzde Haydarpaşa Camii) benzer özellikler taşıyan, süslemeler ve mimari plan açısından Kıbrıs mimarisinde bu kilisenin bir sonraki aşamasını temsil eden bir yapı olarak değerlendirilir. Günümüzde kullanılan cami binası ise, dikdörtgen harim etrafına inşa edilen L şeklindeki son cemaat yeri ile 19. yüzyılda adada inşa edilen diğer Osmanlı camileriyle benzer bir mimari plan ortaya koymaktadır. Caminin etrafında Osmanlı döneminde kurulan mezarlık, 1950'lerde ortadan kaldırılmıştır. Benzer bir şekilde 1959'da yıkılan caminin şadırvanı, 2003 yılında özgün özelliklerini yansıtacak şekilde baştan yapılmıştır. Caminin yanında aralarında Menteşzade Hacı İsmail Ağa ve şair Hasan Hilmi Efendi'ninkiler de olmak üzere dört türbe günümüze ulaşmıştır.